
Tarih disiplinine yahut spesifik olarak Avrupa Tarihi’ne ilgi duyuyorsanız, şüphesiz ki incelemeniz ve araştırmanız gereken en önemli dönemlerden birisi Roma İmparatorluğu dönemi olacaktır. Milattan Önce 20 yıllarında Cumhuriyet rejimi ile başlayan bu dönem İmparatorluk halini aldığı 200’lü yıllardan ve Kavimler Göçü sonrası Doğu Roma ila Batı Roma olarak ikiye ayrılıp İstanbul’un Fethi’ne kadar geçen süreyi kapsamaktadır.
Elbette her spesifik kültür ve toplum gibi Roma İmparatorluğu’nu incelerken de sadece siyasi ve ekonomik gelişmelerden değil, dönemin sanat eserlerinden de bilgi alırız. Hatta bu bağlamda sanat, kalıcılığı ve üretildiği toplumun yapısı hakkında kesin bilgiler sağlaması bakımından diğer alanlardan öne çıkmaktadır. Yüzlerce yıl ve birçok kıtaya yayılan Roma İmparatorluğu’nun tarihi, vatandaşlarının geride bıraktığı Roma Dönemi heykelleri ve anıtlarıyla ele alınır.
Köklü Bir İmparatorluğun Sanattaki Yeri
Antik Romalılar, şimdiye kadar hayal bile edilemeyen askeri gücü hem siyasi propagandaya hem de askeri ve diplomatik başarıların anılmasına hizmet eden kamu sanatına eşit derecede büyük bir bağlılıkla birleştirdiler.
Bununla birlikte, Roma heykeltıraşlığı estetik algısının çoğunu Antik Yunanlılara borçludur. Her ne kadar Romalılar MÖ 146 yılında Korint Savaşı’ndaki zaferleriyle Yunanlıları fethetmiş olsalar da bu askeri başarıya kültürel itaat eşlik etmemiştir.
Bunun yerine seçkin Romalılar, ünlü mermer heykellerin Praxiteles gibi yetenekli Yunan sanatçılar tarafından yeniden üretilmesini talep etmişlerdir. Ancak çoğu Romalı heykeltıraş böyle bir üne ne yazık ki asla ulaşamamıştır. Zanaatkarların statüsü düşük olduğundan ve Romalılar Yunan ustaların özgün eserlerini tercih ettiğinden, kopyaların tamamı genellikle imzasızdı.
Bu durumun bir olumlu tarafı da bulunmaktadır: Yunan heykellerinden bazıları, aksi takdirde sonsuza kadar kaybolacak olan Roma kopyaları olarak hala korunmaktadır.
Roma döneminden günümüze pek çok eser ve sanat eseri ulaşmıştır. Bu eserler sanat tarihi bağlamında mihenk taşı olup dünyada heykel sanatının gelişmesine çok büyük katkıda bulunmuşlardır. Birçok orijinal kopyanın Anadolu’nun muhtelif müzelerinde sergilendiği Roma Dönemi heykelleri estetik bağlamda sanatın gelebileceği en yüksek noktaları da bizlere göstermekte ve estetik algımızın değişime uğradığı bu “modern sanat döneminde” bizi klasik olan hususunda bilgilendirmektedir.
Post your comment